|
Mustafa Balel, 1992’den bu yana öykü kitabı yayımlamadı. Bu yüzden onu yeni okurların çoğu tanımıyor. Oysa 1974’te ilk kitabı Kurtboğan yayımlandığında , Doğu Anadolu’dan kesitler sergileyen öyküleriyle dikkat çekmişti. Bu kitabı izleyen Kiraz Küpeler, Gurbet Kaçtı Gözüme Türkiyeli insanın yazgısı durumuna gelen iç-dış göç olgusunu işledi. 1992’de yayımlanan Turuncu Eleni değişik kesimleriyle İstanbul mozayiğini çiziyordu. Romanları Peygamber Çiçeği ve Asmalı Pencere’de kadınımızın iç dünyasını, özlemlerinin onun cinsel bakımdan sömürülmesine yol açışını anlatır. Kadın dünyasını, inanılmaz bir ustalıkla ve kadın konuşmasını yansılayan bir anlatımla irdeler Balel. Bunda kuşkusuz gözlemciliğinin payı vardır. 1945 yılında Sivas’ta doğan Balel, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca Bölümü mezunu. Ardahan Lisesi’nde Fransızca öğretmeniyken kazandığı bursla Fransa’da Karşılaştırmalı Dünya Edebiyatı konusunda yüksek lisans yaptı. Yurda döndükten sonra Fransızca ve edebiyat öğretmenliğini sürdürdü. Edebiyata eleştiriyle girdi. Türkçe yanında Fransızca yazma ustalığını Paris’te yayımlanan Le Transanatolien (1988) adlı kitabı da kanıtlar. Fransızca’dan pek çok çeviri yapan Balel, çocuk kitaplarında çocuk dünyasının sınıfsal etkilerle aldığı biçimi anlatır. Cumartesiye Çok Var mı, evlatlık verilecek bir çocuğun öyküsüdür. Bizim Sinemamız Var ise bir küçük tüccarın oğlunun. Karanfilli Ahmet Güzellemesi iki bölümden oluşuyor: Yakın Plan İlişkiler, Eski Defterlerde Solmamış Öyküler. Yakın Plan İlişkiler bölümü, Ağlayan Köşkün Martıları, Çini Soba ya da Buruk Bir Kayıp İlanı, Hüznün Öteki Yüzü, Albüm, Kanadı Kırık Gönlüm adlı öyküleri içeriyor. Bu öykülerde büyüklerin çıkarcı ilişkileri yüzünden çocukluklarını yaşayamamaları anlatılıyor. Bu çocukların iki yüzlü ilişkilerle yıpranışları bütün yaşamlarını etkileyecektir. Çini Soba ya da Buruk Bir Kayıp İlanı bu tür öykülerin bence en etkileyicisi. Eski Defterlerde Solmamış Öyküler bölümü yine ikiyüzlü ilişkileri anlatıyor. Ama bu ilişkilerin temelinde düzenin yozlaşmışlığı var. Karanfilli Ahmet Güzellemesi, “işletilen” bir zeka özürlünün öyküsü. Bölümün ve bence kitabın en vurucu öyküsü Mermi Türkülü Gelincik. Üniversitenin önünde öldürülen öğrenciler odağında 1980 öncesinin tüm havası öyküde yansıyor. Hem de bir film gibi ikili anlatımla. Uzun süredir unuttuğumuz öykü okuma keyfi için Karanfilli Ahmet Güzellemesi önemli bir olanak. Evrensel Kültür |
KARANFİLLİ AHMETGÜZELLEMESİ Mustafa BALEL DÜNYA YAYINLARI 2005 İstanbul |
BASINDA PEYGAMBER ÇİÇEĞİ |
KARANFİLLİ AHMET GÜZELLEMESİ ÜZERİNE YAZAR İLE YAPILAN KONUŞMALAR |
KARANFİLLİ AHMET GÜZELLEMESİ Sennur SEZER Evrensel Kültür |