www.mustafabalel.com |
Turuncu Eleni, Mustafa Balel'in dördüncü öykü kitabı. Gülname, Turuncu Eleni, Bir Avuç İstanbul, Anacık, Köşküm Var Deryaya Karşı, Şu Gönül Şarkıları, Camgüzeli ya da Sürmeli'nin İki Yüzü adlı öykülerden oluşuyor. Arka kapak yazısı Edebiyatın en zor türlerinden biri olan kısa öykünün en iyi örneklerinden oluşuyor Turuncu Eleni. Değişik çevrelerden getirdiği son derece değişik kadın ve erkek tiplerini çoğu kez bir çocuğun, iki yüzlülükten uzak, sıcak, içten ve doğrucu tanıklığında işlerken mekân olarak İstanbul'u seçmiş Mustafa Balel. Duyarlık ve gerçeklik dozunun çok iyi ayarlandığı öykülerin arasına, Paris'te Fransızca olarak yayımlanan Le Transanatolien adlı yapıttaki Anacık'ı da katmış yazar. İlginç biçim denemeleri ve teknik yeniliklerin yanı sıra, bireyin iç dünyasının derinliklerine inen, insancıl gözlemlerle yüklü öyküler.... |
TURUNCU ELENİ MUSTAFA BALEL Öyküler E Yayınları 1991, İstanbul 102 sayfa |
TURUNCU ELENİ Mustafa Balel öyküde lirizm öğesini yakalayan bir yazar. Sekiz öyküsünün yer aldığı “Turuncu Eleni” bu duyarlıklarla yüklü. Öykülerinin tümünü ben- anlatıcı üzerine kurmuş. Balel, tek tek yaşamları / yaşanılanları ele alıyor. Öykülerin ortak figürü olan bu kişilerin yaşadıkları ‘an’lar ve ‘durum’ ve ‘olay’lar öne çıkarılırken arka planda insanı insana bağlayan, yaşadıklarıyla ilişkileri var kılan değerleri (Gülname, Turuncu Eleni); gelinen büyükkentte sığıntıvari yaşamın açmazları (Bir Avuç İstanbul, Anacık), savruklukları, debdebeleri (Köşküm Var Deryaya Karşı); bir başına kalınan yaşlılık ’an’larının süregiden tekdüzeliğinin o yaşamları var ediş gerçeklikleri (Matruşka Bebekler) yansıtılır. Son iki öykü (Şu Gönül Şarkıları, Camgüzeli ya da Sürmeli’nin İki Dünyası) yine bu bağlamda anılabilecek gerçekleri dile getiriyor. Feridun ANDAÇ GÖSTERİ Dergisi |
“Anlatım ve diyalog ustalığının hemen göze çarptığı bu öykülerin, her sözcüğü titizlikle seçilip yerli yerine oturtulmuş ve adeta damıtılmış…” Tarık Dursun K. |